AK Parti yarın Yalova’da 8.Olağan İl Kongresi ile yeni il başkanını seçecek.
AK Parti yarın Yalova’da 8.Olağan İl Kongresi ile yeni il başkanını seçecek.
Büyük sancılar yaşandı bugüne gelene kadar…
Başından beri süreci çok iyi takip eden, ama ilde ama genel merkezde yapılan görüşmelerdeki en mahrem bilgilere sahip biri olarak konuşuyorum ki; AK Parti Yalova’da tarihinde böyle sancılar çekmemişti, böyle bir kaos yaşamamıştı desek yeridir.
Şüphesiz bunun en büyük ve başlıca sebebi, 30 Mart yerel seçimlerinde büyük başarısızlığına rağmen istifa etme erdemini gösteremeyen ve koltukta kalmakta ısrar eden il başkanıdır.
Eğer 30 Mart yerel seçimlerinde Yalova’da yaşanan hezimetten sonra il başkanı istifa edip genel merkezin elini rahatlatsaydı AK Parti Yalova’da bu sancıları ve kaosu yaşamayacaktı ve değişimle, yenilenmeyle beraber yoluna devam edecekti.
Zaten teşkilatlardaki değişim ve yenilenme değil midir AK Parti’yi yıllarca ayakta ve iktidarda tutan.
Evet Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sürekli söylediği ve yaptığı, yapmayı başardığı değişim ve yenilenme sayesinde AK Parti yıllarca ayakta kalmayı başarmıştır.
Hülasa…
Yalova’da ”sorun yok” yalanı patlayınca genel merkez gerçeği gördü ve bugünlere gelindi.
Peki ne olacak?
Kim kazanacak?
Çok basit ve kısaca durumu analiz edelim…
Yarın yapılacak kongrede genel merkezin adayı var mı?
Yok.
Görünürde yok ama aslında var!
AK Parti Genel Merkezi “mevcut il başkanıyla devam ediyoruz” dedi mi?
Demedi.
Demek ki mevcut il başkanı genel merkezin adayı değil.
Demek ki genel merkezin mevcut il başkanıyla devam etme niyeti yok.
Peki mevcutla devam edilmemesi ne demek?
Yani yarın yapılacak kongrede mevcut değil de diğer aday kazanırsa yani İsmail Atik kazanırsa ne olacak?
Değişim olacak.
Peki bu partinin ve davanın sahibi olan Recep Tayyip Erdoğan ne diyor? Ne istiyor?
Recep Tayyip Erdoğan sürekli değişim diyor ve yenilenme istiyor değil mi?
Bakın tarafsız bir gözle yalandan, kandırmacadan uzak tamamen gerçek bir analiz yapılınca gerçekler hemen ortaya çıkıyor.
Gerçek bu.
Recep Tayyip Erdoğan değişim ve yenilenme istiyorsa yarınki kongrede değişimi kim sağlayacaksa Recep Tayyip Erdoğan’ın da genel merkezin de adayı odur.
Hadi gelin bugünlere nasıl gelindi buna da kısaca bakalım...
Özellikle bir vekilin ısrarıyla genel merkez mevcutla devam etme eğilimindeydi…
30 Mart yerel seçimlerinde kaybedilen ilçelerde faturayı ilçe başkanlarına kesip yola devam etme niyeti ilde parti tabanında kabul görmeyince genel merkez gelen tepkilere duyarsız kalamadı.
İsmail Atik çok güçlü ve bilindik isimlerle ciddi bir yapılanmayla adaylığını açıklayınca genel merkez bu gibi durumlarda başvurduğu bir yola evrildi.
3. yol.
Evet özellikle bir vekil mevcut il başkanıyla devam etmekte ısrar edince ve diğer taraftan da İsmail Atik çok güçlü bir ekiple il başkanlığına soyununca genel merkez 3. Yol arayışına girdi.
Vekillerin önerisiyle Kemal Baş isminde karar kılındı ve Kemal Baş ve Umut Güçlü genel merkeze çağırıldı.
Umut Güçlü genel merkez yetkilisinin odasına girince Kemal Baş’ı karşısında gördü.
Genel merkez yetkilisi Umut Güçlü’ye “İl Başkanlığını devir teslim yapacağız” dedi.
Burada yapılan ikili görüşmelerde yıllar önce benim eski Yalova Belediye yönetiminden bazı isimleri müfettişle yemek yerken çektiğim ve basına düşen malum fotoğraflar ortaya çıkınca bu durum rahatsızlık yaratıyor üstüne Sayın Cumhurbaşkanının programı da uymayınca devir teslim yapılamıyor veya erteleniyor.
Bunları anlatırken detaylara girmiyorum çünkü detaylara girmem yanlış anlaşılabilir. O yüzden yüzeysel değinip geçiyorum.
Sonra genel merkez yetkilileri malum Yalova’ya gelip bazı görüşmelerde bulunuyorlar.
Artık mevcut il başkanıyla devam edilmeyeceği ortaya çıkınca, il yönetimi “bizde bir aday çıkaralım” diyor ve genel merkez bunu kabul ediyor.
Ömer Bakkal, Özgür Teztürer, Selihan Dicle Şimşek ve Kemal Baş genel merkeze davet edilme hazırlığı yapılıyor. Umut Güçlü’de devir teslim için hazır bulunacak.
Fakat Kemal Baş diyor ki;”Geçen hafta beni il başkanı yapmak için davet ettiniz… Şimdi ise 3 adayla beraber yine davet ediyorsunuz. Ben bu şekilde bir yarış içinde bulunmak istemiyorum.”
İşte Kemal Baş bu minvalde konuşup genel merkeze gitmeyeceğini belirtince bu organizasyondan da vazgeçiliyor.
Ve son olarak genel merkez diyor ki; “Biz şu an için bu işin içinden çıkamıyoruz. Kim aday olmak istiyorsa kongrede liste versin ve şimdilik bu işi bu şekilde halledelim sonrasına bakarız.”
Özetle durum bu… iddia kabilinde aktarmış olayım.
Özellikle belirtmek isterim ki;
İsmail Atik’i en son 30 Mart yerel seçimlerinde Yalova Belediye Başkan aday adayı olduğunda basını gezerken bana da gelmişti o zaman gördüm. O gün bugün kendisiyle görüşmedim.
Diğer tarafta ise; Umut Güçlü ile ilgili görüşlerim daha önce neyse bugün de bir milim değişmedi. Yarın da değişmeyecek. Seçimlerde kaybeden gidecek, bayrağı devredecek. Az önce de bahsettiğim üzere; ben Recep Tayyip Erdoğan’ın değişim ve yenilenme iradesine karşı çıkılmaması gerektiğini düşünüyorum. Ben böyle düşünüyorum. Başkaları başka düşünebilir. Her düşünceye saygım var. Ben işim gereği gördüklerimi, duyduklarımı tarafsız bir gözle analiz edip yorumlamaya çalışıyorum. Elbette beğenenler olduğu gibi beğenmeyenlerde olabilir.
Evet herkes gibi bende yarınki kongrede nasıl bir sonuç çıkacağını merak ediyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın değişim ve yenilenme iradesi mi galip gelecek yoksa aksi yönde bir sonuç mu çıkacak göreceğiz.
Sonuç ne olursa olsun AK Parti Yalova’da yarından sonra her şeyin güllük gülistanlık olmayacağını düşünüyorum çünkü il başkanlığının bildiğim kadarıyla çok borcu var.
Öyle ki; basına verilen 3-5 kuruş ilan ödemelerinin bile aylarca ödenemediğini biliyorum.
Geçen haftalarda Umut Güçlü beni aradığında bu konuyu da kendisine sormuştum ve borçları doğrulayan Umut Güçlü “Hakan Bey biz devam edersek bir şekilde bu borçları ödemeye çalışacağız yoksa yeni il başkanı bu borçları öder…” şeklinde konuşmuştu.
Son yerel seçimlerde elindeki birçok belediyeyi CHP’ye kaybederek büyük bir hezimet yaşayıp Armutlu ve Termal’e sıkışıp kalan borç batağındaki bir teşkilatı hem moral hem de maddi olarak ayağa kaldırmak yarın işbaşına gelecek yeni yönetimin en büyük sorunu gibi duruyor.